Oruç, hasarlı, yaşlı bağışıklık sisteminin kök hücre yenilenmesini tetikliyor.
Bağışıklık sistemi hasarı kemoterapinin başlıca yan etkisidir. Araştırmalar, uzun süreli açlık döngülerinin sadece kemoterapi immünosupresyonuna karşı koruma sağlamakla kalmayıp aynı zamanda bağışıklık sistemi rejenerasyonunu da tetiklediğini göstermektedir. Uzun süreli açlık, kök hücreleri uykuda olan bir durumdan kendini yenileme durumuna kaydırdı. Kemoterapi alan hastaları içeren bir faz 1 insan çalışmasında, uzun süre yemek yememek, beyaz kan hücresi sayımlarını önemli ölçüde düşürdü. Fare modellerinde, açlık döngüleri, kan ve bağışıklık sistemlerinin üretilmesinden sorumlu olan hematopoetik kök hücreler için sinyal yollarını değiştiren rejeneratif bir anahtarı çevirdi.
Aç kaldığınızda, sistem enerji tasarrufu yapmaya çalışır. Enerji tasarrufu için, vücudumuz özellikle zarar görmüş olanlara ve ihtiyaç duyulmayan birçok bağışıklık hücresini geri dönüştürür. Uzun süreli açlık, vücudu glikoz, yağ ve keton stokunu kullanmaya zorlar. Ayrıca beyaz kan hücrelerinin önemli bir bölümünü de parçalamaktadır. Her oruç döngüsü sırasında, bu beyaz kan hücrelerinin tükenmesi, yeni bağışıklık sistemi hücrelerinin kök hücre bazlı rejenerasyonunu tetikleyen değişikliklere neden olur.
Uzun süreli açlığın özellikle PKA enzimini azalttığı görüldü. PKA, bu kök hücrelerin rejeneratif moda geçmesi için kapatılması gereken anahtar gendir. Araştırmacılar, basit organizmalarda azalmış PKA seviyeleri ile uzun ömürlülüğün artması arasında bir bağlantı bulmuşlardır. Uzun süreli açlığın, yaşlanma, tümör ilerlemesi ve kanser riski ile bağlantılı bir büyüme faktörü hormonu olan IGF-1 seviyelerini de düşürdüğü belgelendi.
İyi haber, vücudun oruç sırasında eski veya hasar görmüş olabilecek sistem parçalarını ortadan kaldırmasıdır. Kemoterapi veya yaşlanma nedeniyle sistem ağır hasar görürse açlık döngüleri yeni bir bağışıklık sistemi oluşturabilir.